9 Şubat 2014 Pazar

KIZLARIN ARDINDAN..


    Herkese merhaba;

    Bu yazıma başlayalı bir haftadan fazla olmuş ama iş kadınlığından ev kadınlığına terfi ederken bilgisayarla olan bağlarım da zayıfladı. Kendimi evin etrafında dolanırken, kocişiyle biriktirdiği dizileri izlerken, misafirlerime yemekler yaparken buldum. Gel zaman git zaman bilgisayarı daha şimdiye açmaya kendimi adeta ittim. Yemekle ilgili yazmak, tarif vermek yapmak kadar kolay değil maalesef. En azından benim için..

     Uzun süre iş yüzünden gidemediğim memleketime ve anneme olan özlemime son verme kararımla babamın bize gelişi harika oldu. Hazır araba geliyorken pılımı pırtımı ne varsa alıp özlediklerime koşmalıydım. Bu süreye gelene kadar özlediğim arkadaşlarımla da fiskos yapma fırsatını da buldum. Kızlarla aramıza hayat koşuşturması girerken, nefes aldığımız bir anı yakalamak için sözleştik. Telefonum çalıp biz geliyoruz dendiği anda da Begüm'ün misafir gelme çanları çalmaya başladı. Ne yazık ki bu çanlarımı eli kulağında gelinin diyeti susturdu. Israrla ve ısrarla kendilerini yoldan çıkarmama sözü istediler. Kesinlikle hiç bir şey hazırlanmayacaktı. Maksat bir araya gelmekti. Güzel, hoştu, benim de tek amacım sadece bir araya gelmekti ama bir şeyler hazırlamadan nasıl duracaktım ki. İki gün üst üste ısrarla diyetlerini sabote etmeme sözü verdikten sonra başladım diyet menüsü aramaya. Çünkü imkansız o masada bir şeyler olacak. Uzun aramalarım sonucunda kısırın diyette yenilebileceğini öğrendim. Bir de benim güzel tarifim sebze buğulamayı yanına yaptım mı tamamdır. Kızların gelmesini beklerken canım arkadaşım Buket'im Antalya semalarından geleceğinin haberini verdi. Oh oh ne güzel evimiz cıvıl cıvıl..

       Buket'imle birlikte günümüzü toplu taşıma araçlarında geçirdikten sonra bugünün en güzel şarapla sonlandırılacağına karar verdik. Markette alışverişimizi yapıp, şarabımızı da seçtikten sonra son halimizle kendimizi eve attık. Ardından da mutfağa.. Bir çırpıda menümüzü hazır ettik. Gel gelelim ikimiz de daha önce şarap açmamıştık. Genel de bu görevi beyler üstlenmişti. Ama bugün yalnızdık ve o şaraba ihtiyacımız vardı :) Hatırladığımız kadarıyla tirbüşon mantara döndüre döndüre sokuluyordu. Sonrası neydi? derken şişenin bir ucundan ben bir ucundan Buket tutmuş mantarı şişeden çıkarmak için bütün gücümüzü seferber ettik. Yok olmaz, - ayak altına koy sen çek, - dur şimdi bir de ben deniyim sen burdan tut -ya erkekler bu kadar mı güçlüymüş, - yok canım bu kadar zor olamaz .. derken tirbüşonun kanatlarının ne işe yaradığını sorgulamak geldi aklıma. Şöyle aşağı bir indireyim derken hobaaa mantar çıktı ya :)) Oleyyy başardık bunu da :)) Anlayacağınız bol kahkahalı, dedikodulu ve özlem dolu bir muhabbet oldu. Şarap da bize yetmedi. Hemen Furkimi arayıp bir şişe daha sipariş verdim çünkü gece daha bitmemişti. Kahkahalar eşliğinde düğün videosunu da izledikten sonra ikinci şişenin de sonuna gelmemizle gecenin sonuna da geldik. Sabah erkenden canım arkadaşımı bir daha daha çok kalmasını umut ederek havaalanına yolculadım. İşte akşam ki menümüz..



  • Izgara antrikot
Havuç, biber garnitür

Patates püresi 

Peynir tabağı


 

     Cici peynir tabağımız; güzel, buruk, kimi zaman mutlu, kimi zaman özlem ve umut dolu kadehimiz..

















           Ve sıra geldi benim diyet arkadaşlarıma. Sabah kalktıktan sonra kocişimi evden kovaladım :) Kolları sıvayıp menümü hazırlamaya başladım. Yemeklerimi hazırlamamla kızların da kapıda belirmesi bir oldu. Buketi elinde gelin Hazal'la akademik kariyerine kararlılıkla devam eden arkadaşım Beyza evime gelmiş, hoş gelmişlerdi. Hazal'ımın diyeti sonuçlarını vermiş fıstık gibi bir gelin olmaya hazırdı. Onlarla da bir kez daha düğün videosunu izlemiş, dedikodumuzu etmiş, geçmişi yad etmiş, güzel bir sohbet gerçekleştirmiştik. Ne yazık ki her güzel şeyin sonu gibi bu da bitti. Kızları boynum bükük yolcu ettim. Evimize gelen herkes bizi ne kadar mutlu ediyorsa; gitmeleri de o kadar boynumuzu büküyordu.. Ve bu konuda aynı fikri paylaştığım bir eşim olduğu için çok şanslıyım. Burdan da bir kere daha söyleyeyim Seni Seviyorum hayatım.. İşte güzel günümüzün menüsü..



      Kısır (Tarife buradan ulaşabilirsiniz)

      Sebze buğulama ( Tarife buradan ulaşabilirsiniz.)

      Akdeniz salatası

      Kızların getirdiği kaçamak kurabiye :))













     Geçen zamanın ardından kardeşceğizim bir üniversitenin tanıtımı için İstanbul'a geldi. Üç günlük güzel bir programları vardı. Ne yazık ki otelde ki oda arkadaşı pek umduğu gibi çıkmadığından geldiği gibi kaçıp yanıma sığınma talebi istedi:) Sığınma talebine cevabımız tabi ki de topla valizi atla geldi. Bu arada da güzel bir haber de Devrek semalarından geldi. Babam bize misafirliğe geleceğini söyledi. Oho evde bir bayram havası daha:) söyledi de Begüm ne düşünür.. Ne yemek yapsam? Üç gün düşünmekten uyuyamadım neredeyse aşçıya yemek yapmak çok zormuş. Ne yapsam, ne yapsam derken babam etler benden sen pilav yaparsın yanına deyince biraz olsun rahatladım. Et uzmanına et pişirmek sıkıntı :) Gün geldi rakı masası mezesiz olmaz en azından iki tane mezemiz olsun diyerekten "şakşuka" ve "havuçlu kabaklı meze" yaptım. Yemeğin yanına da pilavımızı yaptıktan sonra masamı hazırladım. Başladık babamızı beklemeye. Ne yazık ki İstanbul trafiği yemek saatimizi planladığımızdan daha geçe erteledi. Sonunda onur konuğum evimize geldi. Hemen kolları sıvadı, etleri kesti. Tavaya attı, üstüne biraz biber doğradı, baharatlarını attı. Domatesleri de ekledikten sonra kendi suyuyla pişmeye bıraktı. On beş dakika sonra lokum gibi et hazırdı. İşte bu kadardı. Yemek yapmak onun için de benim için olduğu kadar zevkli bir işti. Babamdan bana kalan genetik bir miras. Masamıza pilavımızı ve etimizi de yerleştirdikten sonra o kadar acıkmıştık ki masamızın resmini çekemeden çoktan yemeğe koyulmuştuk. Saatlerce süren güzel bir muhabbette gecemizin tadıydı. Finali ayva tatlım süsledi. Ve büyük beğeniyle yendi. Mezelerim hakkında da usta aşçının önerilerini de not ettim. Gecemizi sabah erken kalkmak için keserken ertesi gün yola çıkacağımızın planlarını da yaptık. İşte geceden elimde ki fotoğraflar..



  • HAVUÇLU KABAK MEZESİ                 ŞAKŞUKA                                 AYVA TATLISI


    Sabah kahvaltı için kollarımı sıvadım. Bir gece önce haşladığım patateslerden "patatesli milföy börek" yaptım. Hızlıca bir kahvaltı sonrası eşyalarımızı hazır edip düştük yollara. Ardımda beyimi bırakırken boynum bükük kalsa da bir kaç gün içinde kavuşmanın heyecanını da yaşıyorum şuan. Eğlenceli, rahat bir yolculuk sonrası şimdi anne yuvasından yazıyorum. En güzel tariflerimi burada da tekrar tekrar yapıp lezzete doyuyoruz. Herkese afiyet olsun.. Yeni yeni tariflerle devam ediyoruz. İzlemede kalın. Sizin de denediğiniz tarifler var ise yorumlarınızı bekliyorum. Bana verebileceğiniz farklı tariflere ve önerilere açığım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin